7

 
Sevgili okur, "7" kokuyla uyuyulması gereken ama uyuyulamayan gecelerden birer kesittir. Kim bilir, belki sıralanarak gider.... Ve evet; kokuyla uyunur, bir daha uyanmak ve tekrardan içine nüfus ettirmek için.


Boşluk, neyin boşluğu? Hayatıma yön veren bu şuursuz meçhuliyet!

Benden çaldıkları kalbi geri almalıyım, onların yüreğinden sökerek, takarak, çıkararak, sökerek. Çalıp karaya boyadıkları kızılı almalıyım! Unutmadan, soldurmadan, ellerimde kül etmeden, muhakememde onu yutmadan! Göreceksin; muhakemede yutulan hap bilgi olur, duygu noksandır. Ellerde kül olan Anka değildir ki, kayıp gidişini izlemekten başka biçare ruh ne eder? Bu suallere tek hakikâtli cevabım, hakikâtlerime sadık olmadığım ekşi benlik. Görmüyor musun, alevler içinde bendi? Dıştaki kızılı da, içteki karayı da, boyunlardaki bordoyu da kül ediyor; onu bir anı yapıyor! Kaçmalı, kara seni yalnızlığında yakalayacak, aşkımız için bir öpücük diyecek; alnına kendi imzasını atacak! Sana yaraşacak imzasıyla kim varsa ona umut olacak.

Sözcükleri nefesimde bitiyor! Kara kapladıkça ne beni, ne bizi ne de umutsuz bütün varlığı anlıyorsun. Tükeniyorsun ama anlamıyorsun!

Verilecek savaş kalmadığında, meydanda er kalmadığında, gökyüzünü kızıl bir kahkaha ele geçirdiğinde hepimiz bitmiş olacağız! Kızıl bir gökyüzü ve yerdeki kara bedenler. Yahut sevgili kendine savaşta her şeyin mübah olduğunu, tekrar sual edebilir. Ağır ezgilerle, kirli ellerle ve kılıcında kızılla saldırabilir! Belki dürüstlük ile kuşanmadı ama savaşın getirisi ganimet dürüstlükten daha yüce bir erdem. Ayrıca, savaşın sonunda ellerin kirlenirse alabileceğin en iyi ganimettir, kızıl kirlenirse yahut çalınırsa yaşanacak en büyük kayıptır sevgili. Ve ellerdeki kara gidici ama o yürek, en iyi kızıl bile karanın üstünü boyayamaz.

Bu kadar hadise sonunda ya hâlâ affetmenin getireceği olgunluğu tadamasaydım?

Seni seviyorum. Belki tanımıyorum çoğu duygumu, belki hâlâ tutarlılığın tabusuyum ama iyileşeceğim. Bazen yakın sanırsın beni ama ben mesafe arttırmaya çalışan uzak yürekten farksızım. Şarap gibi kana kana içip benliğinde sarhoş olmam, korkunun yakıcı sırrıdır! Sana kızıyorum; kızgın değilsin sadece yüreğin en sıcak volkanlarda kaynıyor diyor şair, bense öfke anlıyorum!




Belki de işinin ehli birinin söylediği gibidir, beni bilmen en büyük savaş nihayetinde!



Yorumlar

Popüler Yayınlar